Sayfalar

17 Ağustos 2012 Cuma

İlhamesk Şiir ve Mâbadı

Kapalı şiir diye bir şey yoktur. Şiirden anlamayan insan vardır.

Bu şiirden anlamayan insan, şiir üzerine yazılmış, şiir üzerine kafa patlatılmış binlerce soruları ve cevapları ihtiva eden teorik boyutundan bîhaber şekilde, ben iyi bir şairim diye yaşıyorsa, bundan çok güzel bir traji-komik bir hikâye çıkarılır.

Ayrıca, şiir nedir? ne değildir? sorularını merak edip, az çok öğrenmiş olan bir insandan, kendi yazdığı, şiirin ucundan bucağından geçemeyen ilhamesk şiirlerine güzel sözcükler, methiyeler sıralamasını isteyip, ardından da bu isteği olmayınca; içinde bu zamana kadar biriktirdiği ne varsa kusması takdire şâyandır. İlhamesk şiir akımının temsilcilerinin en büyük özelliği de budur. İlhamesk şiir akımı, şiirin içerik ve biçim sorunları, şiirin felsefi yapı taşları, şiirin beslendiği kanallar, şiirin teorik ve özgünlük sorunları gibi zırva şeylerle uğraşmaz. Bu bilgileri okuyup öğrenmek gibi zaman kaybı işleri görmezden gelir. Onlara göre şiir, ilhama dayalı olmadır. Şiir, kendisini oluşturan sözcüklerin bir tanesi üzerine bile bir saniye düşünülmeden, zihin ishaline tutulmuş gibi, olduğu gibi, yazılır. Şiir ilham işidir. Bunların dışında kalan her şey, küfürdür, yalandır, zırvadır.

Modern çağımızın ötesinde olan bu ilhamesk şiir akımı, orta yaş şiirinin ardından, günümüzü aşan bir şiir akımıdır. Bu şiirleri anlamak, bildiğiniz büzük ister. Öyle kolay kolay kimse anlayamaz. Siz istediğiniz kadar, şiirin bütün yönlerini, bu zamana kadar şiir ve yazınsal metinler üzerine yazılmış tonlarca şey gösterin, bunların hiçbiri, bu ilhamesk şiir akımının ağırlığını kaldırabilecek, onu tanımlayabilecek ölçüde değildir.

Velev ki siz bir hata yapıp, bu ilhamesk şiirler üzerine birkaç olumsuz kelam ettiniz. Korkarım ki, hayatınızın en büyük hatasını işlemişsinizdir demektir. Çünkü, ilhamesk şiir akımına mensup büyük şairler, sizin karşınıza tokat gibi cevaplarıyla dikileceklerdir. Çünkü siz, bu zamana kadar hiçbir şey yapmamışsınızdır. Hiçbir şeyden kasıt da, ilhamesk şiirine mensup büyük şairler gibi cesaretli olup, zihin ishaline tutulup da, birkaç yılda binlerce şiir sıçma.., afedersiniz, şiir yazmamışsınızdır. İlhamesk şiire göre, şiir konusunda önemli birkaç ölçüt vardır. Ve siz bu ölçütleri karşılamıyorsanız, şiirden zerre anlamıyorsunuzdur. Bu ölçütlere gelirsek;

1) Başta da belirttiğimiz gibi, en önemli ölçütümüz; zihin ishaline tutulmuş şekilde, ilhama bağlı olarak, sağdan soldan aldığınız ilhamlarla, sürekli şiirler yazmanız. Ne yazdığınızın hiçbir önemi yok, yazdığınız şey şekil olarak şiire benzerlik göstersin yeter. İçerik falan bunlar boş şeyler.

2) Bu akıma göre, iyi bir şair diye anılmanızın bir diğer ölçütü de; 3. sınıf dergilerde en az 10'a yakın şiirinizin yayımlanması. Yayımlanan şiirlerinizin sayısı 10'u bulduğu vakit, çok şanslı oluyor ve, Türk Edebiyatı'nın Yaşayan En En En En Büyük Şairleri arasında hemen bir koltuk/sandalye/tabure kapıyorsunuz.

3) Yazdığınız şiirler üzerine, birkaç olumsuz eleştiri yapan mı oldu? Anında küsüp, dudak büküp, "Ama benim şiirlerim çok güzel. Yoksa beni beğenmiyor musun? tarzı sorularla, eleştiri getireni anında bastırmak, o da olmadı Facebook tarzı yerlerden anında arkadaş listenizden çıkarmak. Yaşınız 40 dahi olsa, içinizdeki çocuk ölmediği için (çünkü siz büyük bir şairsiniz ve büyük şairler her zaman içindeki çocukla yaşar ve hep 17 yaşındadır), bunu yapmanız farzdır. İlhamesk Şiir Akımı'na mensup şairlerin, Orta Yaş Şiir Akımı'na mensup şairlerin en belirgin özelliği de budur.

4) Kendi akımınızın saflarında yer alan şairlerin katıldığı bir platformda, sağdan soldan donların yırtık yerlerinden fırlamış gibi çıkagelen, birkaç kendini ve haddini bilmez, edebiyatın birçok yönüyle içli dışlı, teori-teori-teori-kuram-kuram-kuram-kuram gibi ne idüğü belirsiz sözcükleri sıralayıp duranlar olacaktır. Bu kendini ve haddini bilmez cahil cühelalar, sahneye çıkıp da, ilhamesk şiirlerini okuyanların şiirlerini, bir şeye, hatta şiire benzetemeyip, bu şiirlerin nasıl da boktan şiirler olduğunu geveleyecektir. Bu dangozların elinde, sahneye çıkan şairlere ait 4-5 şiirin olduğu bir kitapçık olsa dahi, yine de bu şiirleri okuyup, cahilce yorumlarını sıralayacak, korkunç bir şekilde eleştirecektir. İşte, burada ilhamesk şairin yapacağı yegane şey, kendisinin de aralarında bulunduğu 9 şairin (kendisi dışında 8 yapıyor) şiirlerini ölesiye savunmaktır. Çünkü bu şiirler, zamanın ötesinde şiirlerdir. Ve bu şiirleri anlamak, herkesin harcı değildir. Öyle yıllarca şiirin yapı-içerik-biçim-teorik-felsefi temelleri-sosyolojik altyapıları gibi saçmasapan şeylerle vaktini öldüren insanlar; modern çağları yakalayamamış, haliyle de günümüzün çok ötesinde yer alan ilhamesk şiirini anlamak kapasitesinden de yoksun bir şekilde yaşamaktadırlar. Bunun için de, bu dangozlar, ilhamesk şiir hakkında olumsuz birkaç kelam etti mi, ilhamesk şairin yapacağı şey, bu dangozlara haddini bildirmektir.

5) İlhamesk şair, kendisini başka estetik şeylerle beslemez. Onun için, resim, heykel, sinema, müzik vs şeyler şiirine katkı yapamaz. Onun tek kaynağı ilham aldığı hayal alemidir. Gün içinde, uzaklara dalıp dalıp gitmek, onun şiirini beslemek için yeter de artar bile.

6) İlhamesk şair, taşradaki şairleri eleştiren zavallı eleştirmen bozuntularına, hadlerini bildirir. Çünkü bu zavallılar, kendi kısır dünyaları içine hapsolmuş, ve zavallılıklarını taşradaki şairleri eleştirerek bir nevi zihinsel mastürbasyon yaparak rahatlamaya çalışır. Ne yazık onlara! Taşradaki şairler, Türk Edebiyatı'nın saygın şairleri arasında yer alırlar ve İlhamesk şiir mensuplarının bir nevi kardeşidir. Ve bu kardeşlik de, birbirlerinin yazdığı şiirleri okuyup "ayyyy, canııııım ne güzel şeyler yazmışsın sen öyleeee, bayıldıııııım yaaahhh" gibi şeylerle daha da perçinleşir. Bu kardeşlik çok güzeldir. Tıpkı Hitler'in "Almanlıktan aldığım tadı hiçbir şeyden almadım...Belki bilardo...Ama yok lan Almanlık daha güzel.." deyimi gibi "Şairlikten aldığım tadı hiçbir şeyden almadım...Belki kumda oynamak...Ama yok lan, Orta Yaş Şiiriyle, İlhamesk Şiir daha güzel...Bütün dünya bizim bokumuzu yesin..." mottosunu resmen zihinlerine mıhlamışlar ve evlerinin duvarlarını bu sözlerle süslemişlerdir.

Kısaca özetlemeye çalıştığımız, günümüzün çok ötesinde ve en önemli en güzel şiir akımlarının tek örneği olan İlhamesk Şiiri ve Şairlerinin özellikleri böyle. Yazık ki, bu şiiri anlayamayan insanlara. Yazık ki bu şiire olumsuz iki kelam etmeye çalışan insanlara. Onlar ki, hayatlarında neleri kaçırdıklarının, ne gibi lezzetlerden yoksun kaldıklarının farkında bile değiller. Ama tarih her zaman bu gibi densizlerin hadlerini bildirmek için bir an tereddüt etmemiştir. Ve zamanı geldiğinde de, bu şiir edebiyat tarihi içinde yerini, hak ettiği bir şekilde alacaktır.


3 yorum:

negatif dedi ki...

yazını okudum. birkaç diyeceğim var. ters-poetika adında bir şeyler yazacağım (ileride kitap olarak bastırmayı düşünüyorum, parası neyse veririk). bir taşralı eleştirici olarak boynumun borcu oldu. ne yaptın ulan diye soran olursa ters-poetika yazdım derim, ortamlarda namım yürür.

alter ego dedi ki...

sadece şiir yazdığını düşünenler için geçerli değil, genellediğimiz takdirde insanların birçok yaşayış sahasına indirgenebilecek bir durum bu. bu tür durumları söylemek, eleştirmek, yerden yere vurmak lazım. muhatabı anlamasa bile bu bir gereklilik bence. en azından muhatabı olmayanlar aralarında bir payda bulabilir, düşündüklerinin sağlamasını yapabilir. muhatabı olanlar ikisinde de bir şeyin farkına varmazlar zaten ki bu açıdan, eğer onlar göz önünde bulundurularak söyleme ihtiyacı hasıl olursa, burada eleştirmek veya eleştirmemek arasında bir fark kalmaz. ama arada fark var, hatta birbirine tamamen zıt olan iki durumun farkı var. bazı şeyler için baştan muhatabını bulmayacağı düşünüldüğünden anlamsızmış gibi gelir ve bu pasifleştiricidir. bugün çoğu şey muhatabını bulamaz ve böyle düşünülürse her şey karşılıksızmış gibi gelir. ama böyle değil. kesinlikle değil. bu sadece bizleri dilsiz yapar ve böylece onlar da hiç susmaksızın konuşurlar. biz de bu konuşmalardan kaçamaz ve buna maruz kalırız. bir yerden sonra dilsizliğimizi sağır olmamız izler. böyle böyle tüm duyu organlarımızı yitirebiliriz.

drifter dedi ki...

Ben de dedim ki
http://justdriftingaround.blogspot.com/2012/08/abuka-yorum-yazacaktm-ama-uzaynca.html